Rahmi Koç Müzesinde Antik çağdan günümüze ‘Dünya Bebekleri’sergisi açılmış. Ben bu müzede 7 ilimizin kıyafetini taşıyan bebeklerimle 3 ay süren bir sergi açtım. Bebekler yanında, kullanılan kumaşlar, takı örnekleri, değişik yörelerin ayak giyimleri ve başlık biçimleri sergilendi. Bu işi tek başıma yaptığım, ben ve müze hiç kimseyi davet etmediğimiz için olacak hiçbir geri bildirim almadım. Hayır, bir tane aldım. Turizm Bakanlığı iki müfettiş göndermiş. Konu şu; Seymen alayı bebeklerimin başındaki seymen başının elindeki bayrak neden kumaş değil de kağıttan imiş. Koç müzesini bir vatandaşımız, müzede kağıt bayrak kullanıyorlar diye şikayet etmişmiş.” Neden şu ki bu işler ekip işi. Biz sadece fuarlarda konu mankeni gibi görülmekteyiz. Emeğimiz, araştırmalarımızın farkında olan kaç kişi? Fidan Atmacanın bebeği Japonya’da birincilik ödülü alalı seneler geçti. Bu sene kendisine Canlı Kültür Hazinesi sıfatı verdi devletimiz.
Sevgili arkadaşlar bizim takvim girişimimiz bir “benim_ senin reklamı” işi değildir. Türkiye’de ciddi olarak bu işe gönül vermiş, bunu meslek edinmiş yüzden fazla kişi vardır. Takvim için 12 kişiyi resimleri, haklarında bilgiler ve uygun manilerle bir araya getirmeye çalışıyorum. Amaç kadınların da bir konuda birleşip güçlerini eserleriyle göstermelerine araç olabilmektir. Bebek insanın ilk ve tek güvenilir dostudur. Bebek ve giyimi bize halk sanatı konusunda yetenek ve bilgilerimizi tanıtacağımız yaşamsal değerli bir mirasdır. Dünyanın pek çok ülkesi bebekler yoluyla kendine önemli gelir sağlar ve modalar yaratırken bizim pinterest’ten öteye geçemeyen yüzlerce insanımız ve keşfedilmeyi bekleyen binlerce özgün modelimiz var. Bu güzel bir girişimdir ve yükselen bir merdivenin ilk basamağı olabilir. Değerimizi, değerlerimizi bilerek, tanıtarak, kadınlar arası iletişim ve hoşgörünün yaşamsal gücünün farkında olarak hoşça kalın. Sağlıkla sevgiyle kalın.
Ruhiye Mine Kayra
Not: Bu yazı bu iş burada biter demek değildir. Pilavdan dönenin kaşığına bir şey olmasın.