KATILIMCI BİR ÇOCUK MÜZESİ TASARIMI
ARAŞTIRMASI
1. ÖZET
2. GİRİŞ
3. ÜLKEMIZDE MÜZECİLİK
4. MÜZECİLİKTE DEĞİŞİKLİK İSTEMLERİNİN NEDENLERİ
5. TASARIM
6. TASARIMIN KAZANIMLARI
7. OLABİLİRLİK
1. ÖZET: Tasarım; bir çok kazanımları içinde birincil olarak Müze ziyaretini eğlenceli bir öğrenim süreci olarak yaşamımıza katmayı amaçlamaktadır.
2. GİRİŞ: …..müzecilik birtakım eşsiz parçaları toplamaktan ibaret olan geleneksel dar ölçülerin dışına taşmış, yeni ve çağdaş bir müzecilik kavramı bu yüzyılın başlarından itibaren ortaya çikmıştır. “( Özsezgin,1985)
Günümüzde müzeler birer yaygın eğitim kurumu olarak halkı eğitmeyi, kültür ve bilimi topluma aktarmayı hedefleyerek iletişim ve halkla ilişkileri başlıca yöntemler olarak kullanmaya yönelmişlerdir. (Atagök, 1990)
Böylece edilgin bir müzecilikten etkin, dinamik, etkileşimci ve katılımcı bir müzecilik anlayışına geçilmiştir.(Onur, 2000)
Müze eğitimi öğrenciler açısından sadece müzede gezmeleriyle sınırlı değildir. Müze ; koleksiyonlarının ziyaretçiler tarafından kullanımı dışında, eğitim programları ve müze dışı eğitsel etkinlikleriyle bir bütündür
3. ÜLKEMIZDE MÜZECİLİK: Ülkemizde klasik müzecilik türü yaygındır.. Müzelerimiz, etnografya, arkeoloji adları altında Anadolu’da yaşamış medeniyetlerin zengin buluntularını sergilemekle beraber koleksiyonları konusunda düzenli, yaygın bir eğitim programı uygulamazlar. Yabancı turistler rehberleri eşliğinde müzeleri gezer gerekli bilgileri alırlar. Müzelerin kendi rehberleri yoktur, sergilenenlerle ilgili, müzesine göre, eşyaların yanında bazen duvarlarda, kısa ya da kapsamlı açıklamalar vardır.. Salonlar güvenlik görevlileri tarafından kontrol edilir. Çocuklarımızın müze eğitsel ziyareti, yılda bir kere turizm haftasında, ögretmenleri nezaretinde müze camlı dolaplarının önünden hızla geçirilmek suretiyle gerçekleştirilir. İzmir’de Konak Belediyesi ve rehberler derneği İZRO işbirliği ile Çocuk ve Müze adı altında okul ve rehberler çalışmasıyla öğrenci müze ziyaretleri başlatılmış, ancak yaygınlaşmamıştır..
4. MÜZECİLİKTE DEĞİŞİKLİK İSTEMLERİNİN NEDENLERİ:
20 imci yüzyılın ortalarından başlayarak toplumların çocuklara bakış açısında büyük değişiklikler olmuş ve çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranışsal ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi , çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşmalarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi 20 kasım 1989da Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Çocuk Hakları Bildirgesinde kabul edilmişti. Bu bildiri, insanlığın kendisinde olan en iyi şeyi çocuğa verme yükümlülüğünden kalkarak, çocukla toplum arasında bir ilişki kurar (Tanilli, 1992, ss.21-22.
Türkiye Sözleşmeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalamıştır. Bildirgede
Madde 31- 1.Taraf devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence (etkinliklerde) bulunma ve kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar.
2. Taraf devletler çocuğun kültürel ve sanatsal yaşama tam olarak katılma
hakkını saygı duyarak tanırlar ve özendirirler ve çocuklar için, boş
zamanı değerlendirmeye, dinlenmeye, sanata ve kültüre ilişkin (etkinlikler)
konusunda uygun ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik ederler
(Akıllıoğlu, 1995, s.81).”
Kağıt üzerindeki bu çocuk hakları yaşama geçirilmeye çalışılırken klasik okul eğitiminde de yeni öğretilere uygun değişiklikler yapılmaktadır. Eğitim sistemleri gözden geçirilmekte, çocuklarin ögrencilik dışında farklı eğitimler almaları, beceriler kazanmalarına ilişkin kurumsal çalışmalar yapılmakta, çocuğun bedensel ve beyinsel gelişiminin geleceğin toplumuna katkısı bilinci yerleşmektedir.
………dan sonra ABD’de 100 Avrupada 40 çocuk müzesi kurulmuştur. Türkiyede de müzecilik 2000 yılından sonra hız kazanmış ve özel müzeler açılmıştır. İlk çocuk müzesi ise …………
Büyük şehirlerin sunduğu kültürel olanaklardan bir kısım çocuklar yararlanırken, milyonca diğer çocuk gelişmelerini sağlayacak bu olanaklardan mahrumdur. Yaşam boyu eğitimi ilke edinen dünya müzeleri çocukların hayal güçlerini geliştirecek, oynama haklarını, eşitlik beklentilerini, ögrenme meraklarını ve yaratma dürtülerini karşilama, bilgi birikimlerini arttırma yolunda çalışmalar yapmaktadırlar. Klasik müzecilikten çagdas müzeciliğe geçilmenin kökenindeki neden budur. Bu müzeler insanların yaşam boyu ögrenimlerinde yer alabilmek için sürekli olarak hem koleksiyon hem de organizasyonel yenilikler düşünmekte ve uygulamaya geçirmektedirler. Türkiye’de de son yıllarda müzecilik konusunda büyük gelişmeler olmuş bir çok özel müze çağdaş müzecilik aşamasına gelmiştir.
5. TASARIM : Çocuklarin ve yetişkinlerin yararlanabileceği etkin, katılımcı bir YAP-BOZ sanat müzesidir. Burada aşamalı bir kuruluş önerilmektedir.. Koleksiyonlar zaman içinde değişir, Önce mukavva yap-bozlar, sonra tahta iki boyutlu ve üç boyutlu yap-boz’lar yerini alır.
Bu müzenin koleksiyon tedariki belli bir merkezden gerçekleştirilecektir. Müzenin kuruluş amacı ve yönetim biçimi bu olayın bir müzeler zinciri halinde dönüşmesi, ve bir çok yöremizde kurulabilme olanağını getirebilir. Koleksiyonların tasarım ve üretim maliyeti düşer, satış oranı yükselir ve insanlar müzelere ne göreceklerini ve neler yapabileceklerini bilerek girerler. Müzeler yaşam boyu eğitimin bir parçası haline gelebilir.
“
Eğitim, kültürlerin aşılanması, yaratılması, kuşaktan kuşağa aktarılması gibi temel işlevleri
yerine getirir. Bu nedenle, kültür hakları denildiği zaman eğitim hakları
da doğrudan bu kapsam içerisinde yer almaktadır” (Çeçen, 1986, ss. 133-138).
YAP-BOZ bir geleneksel sanatlar müzesidir. Anadolu geleneksel sanatları, Anadolu’yu yurt tutmuş eski medeniyetlerin buluntuları çağdas teknolojiden yararlanan günümüz çocukları’nın ilgisini çekecek biçimde oyuncaklar haline getirilerek YAP-BOZ müzelerinin koleksiyonunu oluşturacaktır. Özel arabalar ve toplu taşıma araçları gibi çocukların kendi oyuncakları ve toplum oyuncak müzeleri. düşünülmektedir. Kendi oyuncakları olmayan veya geleneksel kültürün günümüz yaşamına uyumlu oyuncaklarla oynamak isteyenlerin eğlenerek öğrenecekleri, zaman buldukça gelip oynadıkları bir yerleri olacaktır. Ayrıca müze koleksiyonları satışta da olacağından müzeye parasal destek sağlayacaktır.
6. TASARININ KAZANIMLARI:
a. GÖRÜŞ :Çocuğa ilişkin görüşlerimizi gözden geçirmek, çocuğa saygı kültürü geliştirmek. Böyle bir müze, adıyla ve koleksiyonlarıyla, bireylerin müzelere yaşamları içinde bir zaman ayırmalarının yolunu açabilir
b. YATIRIM: Çocuğa yatırım yapma gereksinimini duyurmak. Dünyada “puzzle” ve “lego” müzeleri son yirmi yılda en hızlı gelişen müzelerdir.
c. İSTİHDAM: Tasarım üniversitelerin, rehberlik kuruluşlarının bilimsel, bilgisel ve. teknik desteğiyle kurulacak, ögrencilerin ve halk sanatına meraklı emekli ögretmenlerin, turist rehberlerinin çalışmasına açık olacaktır. Müze koleksiyonlarını tasarlamak, üretmek önemli bir istihdam konusudur.
d. KORUMA:Yörelerimizde kullanılmadığından eskiyen, yanan güzel yapıları kurtarmak, sandıklarımızda kalan son güzelliklerin korunması. Müze kültürü alan kişiler gerek kazılarda çıkan buluntuların , gerekse önceki zamanlardan kalmış mimari değerlerin ve geleneksel el sanatlarının değerini bilir, korur ve ülkesi müzelerini onlarla zenginleştirme olanakları düşünür. Çünkü bu çocuklar yarın bu ülkenin yöneticileri olarak kültürel değerlerimizin korunmasından sorumlu kişiler olacaklardır.
e. TANITMA: Toplumun teknolojiye yenik düşen geleneksel sanatlarından haberdar olması, yöresinin önemli mimari binalarını ve eski Anadolu medeniyetlerini tanımasını sağlar. Geçmişin halk sanatı, mimari ve antik örnekleriyle tanışan bireyler onlardan beslenerek yeni üretilere ulaşabilirler. Geleneksel sanatlarımız yeniden tanınarak, ülke mimari eserleri ve antik eserler küresel kültür içinde saygın yerini alacaktır. Ülkemiz ve dünya müzeleri hakkında bilgi sahibi olan turist rehberlerimiz bu bilgilerini turistlerle olduğu gibi kendi toplumumuzla paylaşabileceklerdir. Bu yolla yanı başındaki ören yerini tanımayan insanlar onların değerini öğrendikçe sandıklarımızda kalan son eserleri, değerli eski binalarımızı ve ören yerlerimizi koruma bilinci gelişebilecektir.
f. ÜRETIM: Tasarım her yörede uygulanabilir ve toplumsal oyuncak merkezi görevini yürütür. Çocuklarina; yaşına, merakına uygun oyuncak almak istiyen aileler de müze ürünlerinden satın alma olanağı bulurlar. ‘Franchising’ gibi müze zinciri olarak düşünülmesinin nedeni budur. Bu olanak müze koleksiyonlarının teminini kolaylaştırır. Gününü daha yararlı ve eğlenceli uğraşilarla geçirmek isteyen yaşlılara Einzeimer hastalığına tutulma olasılığını azaltma veya geciktirebilme fırsatı verebilir
ğ. EĞİTİM : Halk sanatları ve antik buluntularından beslenip, günümüz teknolojik verilerinden yararlanılarak üretilen oyuncaklar tüm çocuklarin birbirleriyle olan iletişimlerini geliştirme olanağı sağlar -ayni oyuncaklarla oynayabildikleri için- sınıflarda beceri, bilgi düzeyleri birbirlerine daha yakın ögrenciler bulunmasını gerçekleştirebilir
- OLABİLİRLİK: Bu tür müzeler hizmet ağırlıklıdır ; hem koleksiyonların hazırlanması ve sürekli geliştirilmesi ve değiştirilmesi –yıpranma nedeniyle, açısından hem de müze kullanımında ziyaretçilerle daha fazla ilişki gerektiğinden.
“Müze binası ve iç donanımı büyük mali yatırım gerektiren konular. Müze işletmeciliğinden de ülkemizde bir gelir sağlamak mümkün olmadığından, işletme giderlerinin de bağış olarak temini söz konusu. Bu nedenle kurulan özel müzeler ancak büyük holdinglerin kendi bağışları ile kurulan ve işletilen müesseseler.
İstanbul Rehberler Odası olarak ilköğretim öğrencilerinin müzelerden eğitim konusunda yararlanması, tarihi kültürel mirasımızın korunmasına yönelik bilinçlendirilmesi konusunda bir proje hazırlayarak, öğrencilere müzeleri belli standartlar çerçevesinde gezdirmiştik. Ancak, bütçesi bir müze kurma yanında söz konusu edilmeyecek rakamlar tutan bu gezileri de büyük ölçüde sponsorluk ile gerçekleştirmiştik. Meslek kuruluşlarının yasal mevzuatı ve bütçesi ne yazık ki bu tür yatırımlar için kaynak ayırmaya müsait değil. Ancak, önümüze başka bir fırst çıkması durumunda önerilerinizi değerlendirmek mümkün olacaktır.”Şerif Yenen TUREB Bşk.
Ancak burada düşük teknoloji ve adımsal bir çalısma özelligi ile gerçekleştirme olanağı diğer müzelere oranla daha kolay olabilir. Kuruluşta hem sosyal hem de resmi ağlardan yararlanılabilir. Yaşam boyu eğitimi destekleyen hibe programları var. Ayrıca müze aşamasına gelmeden önce okul müze odaları, üniversite müze salonları yahut var olan müzelerde ek bir salon çalışması olarak hayata geçirilebilir.
Önce insan kaynakları gerekli. Türkiyede çocuk hakları, müzecilik ve halk sanatları konusunda çalisan, birikimli çok değerli insanlar var. Bu çalışmanin birincil görevi o insanlara ulaşmak ve bir girişimci gurubu oluşturmak olmalıdır. Teknik ve parasal kaynak konusunda gene çocuk müzesi kurmuş olan kişiler ve bu konularda araştırma yapan üniversiteler, halk sanatı uzmanları değerli kaynaklardır.
Yeni okul eğitim programları ögrencileri ezbercilikten kurtarıp düşünen, üreten bireyler olmaya yönlendirmek isterken okul ve dershane eğitimi kıskacındaki çocuklar, bir tüketim düzeninin bireyleri olarak, üretimsel etkinliklere zaman ayıramamaktadırlar. Katılımcı müzecilikte sunulan koleksiyonların amacı da bu olanağı sağlamaktır. Bu nedenle YAP-BOZ müzelerinin bir gereksinim olarak görülmesi gerçekleştirilebilme olanaklarını arttıracaktır.
Ülkemizi ,ören yerlerimizi, halk sanatlarını iyi bilen profesyonel rehberlerimiz herhalde ülkemizde de en çok farklı müzeleri gözlemlemiş insanlardır ve onların bilgilerinden yüzde doksan sadece yabancı turistler yararlanmaktadır. Sayıları on bine varan rehberlik mesleği mensupları bu müze koleksiyonları tasarlanmasında, müzelerin idaresinde yetkili kişiler olabilirler. Böylece değerli bilgilerini kendi vatandaşlarıyla paylaşabilirler.
Bu müzeler rehber odalarının veya rehber odaları bu müzelerin bir parçası olabilir. Bu nedenle bu müze ve odalara eski güzel bina tahsisi yapılabilir. Tabii yenilenmesi için de ‘cultural heritage’ kapsamında uluslar arası bağlantılar sağlanması gerekebilir.
Müze yap-boz larından bazıları Minyatürk’te olduğu gibi ülkemizin veya dış ülkelerin önemli binalarını temsil edebilir.
Dünyada bu tür müzeler gereksinim haline gelmiş , “puzzle” ve “lego” müzeleri son yirmi yılda en hızlı gelişen müzeler olmuşlardır.
Oyuncaklar: Çocuklarin Kendi Güçlerini Fark Etmelerine ve
Yetişkinin Dünyasına Uyum Sağlamalarına
Yardım Eder.
Ruhiye Kayra
19Şubat 2012
Ankara
KAYNAK:
Oyuncaklı Dünya Yazar: Bekir ONUR 2010
Kırdığımız Oyuncaklar Yazar Sunay AKIN 2011
Kahire Arkeoloji Müzesi Çocuk Kitapcıkları 1999
Tomur Göktürk 1990
Çocuk Müzeleri ve Müze Eğitimi Şule Zilcioğlu 2008
www.umutarmaganlari.com
Internet
BU KONUDA YARARLANDIĞIM MÜZELER Kuruluş
Sunay Akın Oyuncak Müzesi 2005
İzmir Baradan Oyuncak Müzesi 2005
Ankara Eğitim Fakültesi Oyuncak Müzesi 1990
Atina Benaki Müzesi 1930
Liverpool Schumacher College Ekoloji Öğrenim merkezi 1992
Nürnberg Oyuncak Müzesi 1994
Oslo Çocuk Sanat müzesium 1986